Apple, FBI'ye Kafa Tutuyor :))

Yazan: -
Geçenlerde BBC Türkçede rastladığım haber, beni Apple şirketine olan görüşümü tamamen değiştirdi. Apple şirketini kapitalist sistemin baş aktörü olarak görüyordum bu haberi görmeden evvel. Androıdım bozulsa da kendime bir Ayfon alsam dedirtti bana :))

 ABD iç istihbarat ve güvenlik birimi FBI, geçen yıl Aralık ayında San Bernardino'da 14 kişiyi öldüren Syed Rizwan Farook'un cep telefonu iPhone 5C'de önemli bilgiler olduğu gerekçesiyle Apple'dan telefonun şifreleme sistemini devre dışı bırakmasını talep etmişti.  Apple, müşterilerinin özel hayatını korumak amaçlı FBI'ye  kafa tutuyor. Tabi ortada bir suç ve suçlu var. Bunu korumak ne kadar doğru bilmem ama müşterilerine verdiği önem açısından büyük olay. Koskoca FBI'ye kafa tutmak az yutulur cinsten değil dimi?

 Apple'ın Başkan Yardımcısı ve hizmetlerden sorumlu yetkilisi Eddy Cue'un şirketi adına yaptığı açıklamada; FBI'ın davayı kazanması durumunda, "Hükümet Apple'ı, iPhone kameraları ve mikrofonlarıyla kullanıcıları gözetlemeye zorlayabileceğini" söylüyor.
Şu da var ki ''Bu bir reklam olabilir mi?'' diye sorusunu da sormadan edemiyor insan. 

Yorumlar

  1. Yağmur Tozu13 Mart 2016 10:06

    Ben de Android kullanıyorum. Akıllı telefonlar sayesinde istedikleri zaman kullanıcıyı izleyebiliyorlar diye biliyordum. Demek ki şirketlerle anlaşmaları gerekiyormuş. Böyle bir olayı diğer şirketlerden duymadım. Apple güvenebiliriz. Ama Apple'ın yaptığı etik değil çünkü Ortada bir katil var. En azından suçluların yakalnması için bir defalığına verebilirdi :)

    YanıtlaSil
  2. deeptone15 Mart 2016 20:04

    apple ile ilgili iki film izledim. steve jobs yani. abd sevmiyor onu. ama bill gates'i seviyor. çünkü o düzene uyuyor. steve jobs hayatını anlatan filmi izle bak. jobs (ashton kutcher, 2013).
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif Deniz15 Mart 2016 20:23

      Merak ettim şimdi, listenin en başında yerini aldı..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AUZEF Mİ? AÖF Mİ?

Yazan: -
Resim
Gerek ikinci üniversite kapsamında olsun gerekse sosyal yaşantısında ki düzeni bozmamak, dört duvar arasında eğitim hayatını geçirmek istemeyenler ve teknolojinin gelişmesiyle eğitimin online olarak internet ortamında yapılmasının globalleşen dünyamızda yaygın hale gelmesi sebebiyle uzaktan eğitimi veya açıköğretimi seçmek isteyenleriniz vardır. Alacağımız eğitimin kalitesini iş hayatımızda bize ne gb. artılar kazandıracağını hepimiz araştırırız. Bu yazım kaliteli bir uzaktan eğitim almak isteyenler için...Size öncelikle AUZEF'i tanıtmak istiyorum. Ambleminden de anlaşılacağı üzere İstanbul Üniversitesinin bir uzaktan eğitim kurumudur. 2010 yılında kurulmuş ve üzelerek söylemeliyim ki sistemini halen oturtulamamıştır.Bazı bölümleri Online olarak canlı ders sistemiyle bazı bölümleri ise açıköğretim programıyla eğitim vermektedir. Her hangi bir ders kitabı verilmemektedir. Ders notları ve canlı ders programı olan bazı bölümlerin videoları kurumun size verdiği internet adresin
Devamı

Yazımı Kışa Çevirdin (Leyla'm)

Yazan: -
Resim
Bu yazıyı yazarken fonda bu türkü var! İki çocuğuyla bir başına bırakmıştır hayat arkadaşı... acısı büyük. Alır  sazını ellerine  bu   türküyle  içini döker. ''Nereye baksam sen ordasın'' der.  Bir zaman sonra   İzzet Altınmeşe alır mikrofonu eline, '' söz ve müziği benim olan bir eseri sizinle paylaşmak istiyorum'' der. O günden  sonra acısı ikiye katlanmıştır Neşet Ertaş 'ın. Hayat arkadaşının acısı yetmezmiş gibi, onun için yazdığı eserin kendisine ait olduğunu kanıtlamak için de mahkemelerde dolaşmıştır. Nafile! Acısı yeterince büyüktür üstadın ve daha fazla uğraşamadı mahkemelerde. İzzet Altınmeşe , bir sürü sahte belgeyle  eserin telif hakkını alır mahkemeyle. Sonrasında  türküyü dinleyen herkes kararını verir ki bu eser bozkırın tezenesi kokmakta; İzzet Altınmeşe 'nin böyle bir türküyü yazamayacağını bilir. Ve eser herkes tarafından Neşet Ertaş 'ın olarak kabul edilir.  Hak yerini bulmuştur...
Devamı

MEHLİKA...

Yazan: -
Resim
Mehlikâ… Mehlikâ, bir rüyada görünür de gözüme, Ateş basar içimin demirden dağlarını, Kahrından damıttığı aşkı koyar özüme, Ve çözer yüreğimin esaret bağlarını… Susmalı biliyorum tereddüt çıkmazında, İniltiler düşmeli toprağa gökyüzünden. Aşkı dinlerken gönül bir hafız niyazında, Düşmemeli gözlerim o derûni yüzünden…                       O Mehlikâ sureti görmek için geceler, Aşk bilmez çehrelere satmışlar sırlarını. Ben hasret soluyorum eksiliyor heceler.  Yıkıyorlar gönlümün en muhkem surlarını… Özgürlük, bir gecenin tenhasında doğrulup,                                Mehlikâ bir suretin kirpiğinden akmaktı. Sevdayı harmanlarken efkâr ile yoğrulup.  En ketum aynalara tebessümle bakmaktı… Esaret, özgürlüğe muhtaç olmak değil de, Yusuf’un Hakk’ı için sevmekti zindanları, Ömründe bir kez olsun yüreğime eğil de, Bak kendine kendinden ifşa et nihânları… Mehlikâ, bu ıssızlık bana senden yadigâr, Gözlerimin içine gül mez oldu mehtabım, Ruhum artık bedende öyle garip, müstear Kapanıyor
Devamı