Martılar...

  Martılara simit atarken fotoğraflarını çekerken düşüneniniz  oldu mu acep nedir bunların hikayesi diye? Hiç sormaz mısınız denizle  olan münasebetlerini, kendilerine?
Derler ki zamanın padişahının güzel bir kızı varmış. Padişah kızı bu, çarşıya gitmesi de kolay değil elbet, çarşıya her  inişinde babasının askerleriyle iner.  Çarşı esnafının kafasını kaldırıp padişahın kızına bakması yasakmış. Padişah'ın fermanı vardır, başını kaldırıp bakanın kellesi gider. Bizim meraklı fakir oğlan bir kerecik bakmaya heves eder. Bakar ve göz göze gelir güzeller güzeliyle. 
 Hikaye bu ya kaptırır gönlünü padişahın kızına. Ölümü göze almış bu oğlan ne olursa olsun bir kere daha görmek ister sevdiğini, arkadaşının tüm  Yapma! Etme! ısrarlarına rağmen. Varır sarayın duvarlarına sevdiğinin penceresine merdiveni dayar, padişahın kızı anlamaz önce ne olduğunu sonra askerler gelir alır delikanlıyı götürürler padişahın huzuruna. Suçu bellidir, cezası da...  padişahın kızı yalvarır babasına, gönlü razı olmaz gencin ölümüne. Padişahın gönlüde razı olmaz kızının üzülmesine ve genci bir adada hapsetmeye karar verir. Adada kimselerin olmamasına üzülmez delikanlı ama sevdiğinden uzak kalması onu harap eder. Başlar sevdiğine hasret mektupları yazmaya. 



  
 Bizim martılarda üzülür gencin bu durumuna, mektupları alıp sevdiğine götürürler. Padişahın kızı da cevap vermiş mektuplarına. Bu gencin hasretini dindirmiş, artık sevdiğinden uzak kalması da onu eskisi kadar üzmezmiş. İki sevgili martı dostlarına minnettardırlar. Herşey güzel gider,  ta ki günün birinde padişahın, bir martının ağzında bir mektupla kızının penceresine konduğunu görene kadar. Hiddetli bir şekilde kızının odasına girer ve mektubu kızı henüz açmadan elinden alıverir. Adada hapsettiği gencin kızına yazdığı mektubu okur ve başlar koca padişah  ağlamaya; şu martılar akıldan yoksun bir beşer olmalarına rağmen sizin sevginize saygı duydu ben ise bir insan olmama rağmen bunu anlayamadım. İki sevgiliyi evlendirmek için askerlerine genci getirmelerini emir verir. Güzel kız, güzel haberi  sevdiğine haber etmek için mektup yazar ve martı dostuna teslim eder. Mektubu verirken de ''tüm martı dostlara söyle, düğünümüze davetlisiniz'' der. Martı sevinçle gider. Karşılaştığı diğer martı kardeşleri bu sevincini merak eder. Tam bu sırada güzel haberi verecekken mektup denize düşer. Padişahın askerleri adaya varması epey zaman alır. Sevdiğinden günlerdir mektup bekleyen delikanlının aklı darmadağınık yüreği perişan. Sevdiğinin bir başkasıyla evlenme ihtimali düşmüştür gönlüne. Gelmek bilmeyen mektup gelmeyince delikanlı acıya dayanamaz ve intihar eder. Padişahın askerleri adaya vardığında delikanlıyı ölmüş bir şekilde bulurlar. Ve  derler ki o gün bugündür martılar denizde bu mektubu aramaktadırlar.


Yorumlar

  1. Okurken kavuşucaklar dedim ama sonu çok hüzünlü keşke denize düşmeseydi kavuşsalardı :( Ne güzel yazmışsın <3

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, iadei ziyarete geldim, çok keyifle okudum, merakla yeni yazıları bekliyorum. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz :)) beğendiğinize sevindim. ^^

      Sil
  3. ne kadar güzel yazmışsınız hep yazın olur mu biz de keyifle okuyalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inş aklım el verdiğince yazarım :) teşekkür ederim ^^

      Sil
  4. bilmiyodum yaaa of ne güzel hikaye imiş yaa :)

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir hikaye imiş ;) Kalemine sağlık Elif Deniz! fotolar da çok iyi ;)

    YanıtlaSil
  6. Teşekkür ederim :) Fotolar da bana ait azcık şeyy etmek gibi olmasın da ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aksini düşünmedim zaten Elif Deniz! ;) Çok güzeldi, yakışır :)))

      Sil
  7. Nice post!!!
    Would you like to follow each other? let me know...and I follow you back:)))
    Besos, desde España, Marcela♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you so much for your visit!!!
      I follow you!!!
      Have a nice day!!!:)))

      Sil
  8. Böyle yazılar okumak ne kadar da keyifli. Çok güzel yazmışsınız~♡

    YanıtlaSil
  9. Artık martılara farklı gözle bakacağım :))

    YanıtlaSil
  10. gördün müüü son yazımııı :)

    YanıtlaSil
  11. Çok hislendim canım.Kutluyorum sizi.Sevgilerimle.Ece ablanız :)

    YanıtlaSil
  12. İstanbulun yareni martıların bir hikayesi olduğunu bilmiyordum, harika...
    Bu arada merhaba, blog keşif etkinliği aracılığıyla buldum bu blogu
    Benim de kahve yanı makyaj ve kahbe yanı kitap olmak üzere iki blogum var
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz. Beğenmenize sevindim, Sevgiler ^^

      Sil
  13. kavuşunca galiba aşkın büyüsü gidiyor. bu hikayeyi bizlere ulaştırdığınız için tşkler. yüreğinize sağlık.....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AUZEF Mİ? AÖF Mİ?

Yazımı Kışa Çevirdin (Leyla'm)

Sinead O'Connor