Ayvalık ve Sevinç Teyze | Gezi Notlarım
Sanmam, dördü geçmez ilk görüşte benim gönlüme giren insanların sayıları...
Ayvalığ'a ablamın yanına tatile gitmiştim. Pekte güzeldi... Nasip olursa size Ayvalığ'ı da yazarım bir gün; sokaklarını, denizlerini... İlk Sevinç teyzeyi anlatmak istiyorum size. Bir insan şimdiye dek görmediği birini bu kadar kısa bir sürede sevebilir mi, yeğnimin deyimiyle ''kocaman.'' Evet, karşıdaki kişi insan gönlünü fetheden usta biriyse oluyormuş.
Toplandılar bir iki komşu hadi ''Sevinç teyzeye gidelim'' dediler. Kimdir bu Sevinç Teyze diye sordum, mahallenin tüm çocuklarına Kur'an öğreten bir büyüğümüz deyip götürdüler beni onun çiçekler açmış evinin önüne. Hayır! hayır bahçeli değildi evi. Mürdüm rengiyle boyanmış evi beton yığınları arasındaydı herkesinki gibi. Fark şu ki, bir onun evinin önünde çiçek açmıştı betonların arasında. ..
İçeriye girdik kendimizi direk salonun ortasında bulduk küçücük evinde. Tek başına yaşıyor bu evde. Sıcaktan kavrulan Ayvalık onun evine hiç uğramamıştı. Halbuki klima, aspiratör falanda ortalıkta görünmüyordu. Eşyaları da evi kadar küçük, eski ve bir o kadar dikkatli kullanılmış. Duvara dayalı şeker pembesi aynalık kim bilir kaç yaşındaydı. Sevinç teyzenin yüzüne baktım, minyom tipli yüz yapısından parlayan nur onun, gülücükleriyle çiçek açıyordu. Kısa ve hoş bir tanışmadan sonra bize Türk kahvesi yapmak için yerinden kalktı. Biraz panik atak vardı sanırım. Yaşına rağmen hop diye yerinden fırlar, her şeyi yerli yerine koymaya özen gösteren biriydi. Kahveyi yaparken de şeker yerine tuz koymuş :)) Çok sevimli... o arada mahallede top oynamaktan susamış çocuklar evlerine gitmek yerine Sevinç Teyzelerine gelmişlerdi. Fırlayıp mutfağa gitti su getirmek için. Panik atak olduğuna da o an da karar vermiştim zaten.
Otuz dakikayı geçmeyen bir muhabbetimizden sonra biz evimize gittik. Ve ne öncesinde nede sonrasında Sevinç Teyzeyi hiç görmedim. Ama ilk görüşte kalbimde yer edinenler arasında yerini aldı...
Ayvalığ'a ablamın yanına tatile gitmiştim. Pekte güzeldi... Nasip olursa size Ayvalığ'ı da yazarım bir gün; sokaklarını, denizlerini... İlk Sevinç teyzeyi anlatmak istiyorum size. Bir insan şimdiye dek görmediği birini bu kadar kısa bir sürede sevebilir mi, yeğnimin deyimiyle ''kocaman.'' Evet, karşıdaki kişi insan gönlünü fetheden usta biriyse oluyormuş.
Toplandılar bir iki komşu hadi ''Sevinç teyzeye gidelim'' dediler. Kimdir bu Sevinç Teyze diye sordum, mahallenin tüm çocuklarına Kur'an öğreten bir büyüğümüz deyip götürdüler beni onun çiçekler açmış evinin önüne. Hayır! hayır bahçeli değildi evi. Mürdüm rengiyle boyanmış evi beton yığınları arasındaydı herkesinki gibi. Fark şu ki, bir onun evinin önünde çiçek açmıştı betonların arasında. ..
İçeriye girdik kendimizi direk salonun ortasında bulduk küçücük evinde. Tek başına yaşıyor bu evde. Sıcaktan kavrulan Ayvalık onun evine hiç uğramamıştı. Halbuki klima, aspiratör falanda ortalıkta görünmüyordu. Eşyaları da evi kadar küçük, eski ve bir o kadar dikkatli kullanılmış. Duvara dayalı şeker pembesi aynalık kim bilir kaç yaşındaydı. Sevinç teyzenin yüzüne baktım, minyom tipli yüz yapısından parlayan nur onun, gülücükleriyle çiçek açıyordu. Kısa ve hoş bir tanışmadan sonra bize Türk kahvesi yapmak için yerinden kalktı. Biraz panik atak vardı sanırım. Yaşına rağmen hop diye yerinden fırlar, her şeyi yerli yerine koymaya özen gösteren biriydi. Kahveyi yaparken de şeker yerine tuz koymuş :)) Çok sevimli... o arada mahallede top oynamaktan susamış çocuklar evlerine gitmek yerine Sevinç Teyzelerine gelmişlerdi. Fırlayıp mutfağa gitti su getirmek için. Panik atak olduğuna da o an da karar vermiştim zaten.
Otuz dakikayı geçmeyen bir muhabbetimizden sonra biz evimize gittik. Ve ne öncesinde nede sonrasında Sevinç Teyzeyi hiç görmedim. Ama ilk görüşte kalbimde yer edinenler arasında yerini aldı...
çok samimi bir yazı, yüreğinize sağlık, takipteyim, sizi de beim bloguma beklerim, sevgiler :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilMemleketimin güzel insanları...Hemen canlandı gözümde nur yüzlü, şen bir teyze..Ne güzel anlatmışsınız..
YanıtlaSilHoşgeldiniz, teşekkür ederim :)
Silbazen kısa süreler yetiyor yakın hissetmeye :)
YanıtlaSilEvet öyle.. ve ne güzeldir ki bir ömür unutulmuyor
SilOkurken benim içimi huzur kapladı Sevinç Teyze'yi merak ettim :) Ayvalığ'a yolum hiç düşmedi kim giderse gitsin çok sevdiğini söylüyor inşallah birgün benim de yolum düşer <3
YanıtlaSilİnşallah <3 :)
SilNe güzel bir anlatım ... Ne mutlu size ve Sevinç teyzeye ...
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Silne tatlııı yaaaa :) ayvalık da ne güzel yer yaaa.
YanıtlaSilOooo gittin demek :))
Sileee tabisiii izmirliyim yaaa, gittim tabiiiisiii :))))
SilYaa ne güzel, bak şimdi bir yandan izmir diğer yandan ayvalık :)
SilAyy yaa çok merak ettim küçük eşyalı, sıcak evi... Ayvalık'a gitmeyi çok istiyorum, inş nasip olur :)) Kalemine sağlık Elif Deniz!
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim teşekkür ederim, inş. gidersiniz :)
Silinş, ya nasip ;)
SilHoşgeldiniz :)
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilÖyle insanların karşınıza daha çok çıkmasını diliyorum :)
Renkli günler!
Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim :)
SilEskilerde mahallenin böyle bir teyzesi/ninesi olurmuş mutlaka. Zamanla herkes kabuğuna çekilip, soğuyunca ilişkiler "Eski insanlar kalmadı." deyip sıyrılıyoruz işin içinden.
YanıtlaSilMerhaba
Merhaba, bu da bizim neslimizin kaderi ne yapalım :)
Silheeey görmedin mi ki blogumda yaaa, sağ üstte var baksanaaa, tıkla ordan ki iştee, veya gugıla yaz deep tone diye her yerde var kii, d&r, idefiks, babil, kitap yurdu felan, hatta bak kitap yurdunda ilk kitabın iç sayfaları bile var kii, yayınevleri de ordaki işteeee :) yakınlarda da "ayraç" dergisinde kitabımın eleştirisi çıktı kiiii :)
YanıtlaSilPeki. Okuyup sana fikrimi diycem :)
SilBen de birini ilk görüşte sevdim sevdim. Yoksa hep bir şeyler eksik kalıyor.
YanıtlaSilYine de bir insanı ne göklere çıkaracaksın, ne de yerden yere vuracaksın. Gün gelip her şey tersine de dönebiliyor.
Evet tam olarak bu. Hoşgelmişsiniz :)
YanıtlaSilgüzel yerlerin güzelde insanları oluyor havasından herhalde:)
YanıtlaSilÇok güzel bir tespit :)
Sil